Soybağının Reddi Davası

Soybağının Reddi Davası

Soybağı ; kişiler arasındaki kan bağını dile getirmektedir. Adli manada ise bilhassa ana baba ve çocuklar arasındaki ilişkiyi tanımlar. Özellikle aile arasındaki bu ilişkiler Miras Hukuku ve Medeni Hukuk alanında tesirini göstermektedir. Ana-baba ile çocuk arasındaki soybağı şu hallerle kurulur :

  • Çocuk ile anne arasında doğumla kurulur,
  • Çocuk ile baba arasında ; anne ile evlilik, tanıma veya hakim kararı ile kurulur.
  • Bunların dışında evlat edinme ile de soybağı heyetmiş olur.

Soybağının Reddi Davası           

Soybağının reddi davası, çocuk ile baba arasındaki aitin sonlandırılmasına hizmet eder. Babalık karinesine göre ‘evlilik devam ederken veya evliliğin bitmesinden başlayarak 300 (üç yüz) gün içinde doğan çocuğun babası koca’ sayılmaktadır. Hal böyleyken çocuk o şahıstan olmasa dahi kanunen babası sayılmakta bu da kişileri adli manada mağdur etmektedir. Soybağının reddi davası da bu mağduriyetin giderilmesine hizmet etmektedir. Soybağının reddedilmesiyle beraber çocuk ile baba arasındaki bağ ortadan kalkacak, böylelikle hukukun yarattığı babalık karinesi çürütülecektir.

Soybağının Reddi Davasında Davacı

Babalık karinesinin çürütüldüğü soybağının reddi davasında emel, babanın çocuk ile bağını ortadan kaldırmaktır. Niteliği bakımından özel bir dava olan soybağının reddi davasında davacı sıfatı kocadadır. Bunun yanı sıra çocuk da bu davayı açma hakkına sahiptir. Nitekim Türk Medeni Yasayı’nun 286. maddesine göre ‘koca, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir’ denmiş ve devamında ‘çocuk da dava hakkına sahiptir’ diyerek çocuğun davacı sıfatına sahip olabileceğini belirtmiştir.

Kocanın Mirasçılarının Dava Hakkı Var Mıdır ?

Kocanın Mirasçıları olan kimseler, eğer soybağının reddini gerektirir bir vaziyet mevzubahis ise bir takım koşulların varlığı halinde bu davayı açabileceklerdir. Kocanın altsoyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişi; dava açma müddetinin geçmesinden önce kocanın can vermesi, gaipliğine karar verilmesi veya daimi olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini öğrendiği andan itibaren 1 sene içinde soybağının reddi davasını açmak zorundadır.

Baba Olduğunu İddia Eden Kişinin Dava Hakkı Var Mıdır ?

Yukarıda söz ettiğimiz üzere baba olduğunu iddia eden kişiler ; çocuğun doğumu, kocanın can vermesi, gaipliğine karar verilmesi veya daimi olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini öğrendiği andan itibaren 1 sene içinde soybağının reddi davasını açabilir.

Soybağının Reddi Davasında Davalı

Soybağının reddi davasında davalı sıfatı, davayı kimin açtığına göre farklık göstermektedir. Nitekim şayet davayı koca açar ise davalı ; anne ve çocuk olacaktır. Şayet soybağının reddi davasını çocuk açmış ise davalı koca ve ana olacaktır.

Soybağının Reddi Davasında Zamanaşımı

Kişiler, soybağı ilişkisini bittirmek istiyorsa yasanın belirlemiş olduğu müddetlere uymakla yükümlüdür. Nitekim Türk Medeni Yasayı da soybağının reddi davasının açılması için bazı müddetler öngörmüş ve bu müddetlerde davanın açılmaması halinde bu hakkın kaybolacağını tertip etmiştir. Türk Medeni Yasamızın 289. Maddesi hak düşürücü müddetleri tertip etmiştir. Buna göre ;

  • Koca soybağının reddi davasını ;  çocuğun doğumunu, baba olmadığını veya annenin başka bir kişi ile cinsel ilişkiye girdiğini öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve her halde doğumdan itibaren 5 yıl içerisinde açmak zorundadır.
  • Çocuk ise soybağının reddi davasını ; ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir sene içinde açmak zorundadır.

Hak düşürücü müddet olarak tertip eden bu müddetler gecikmede haklı bir sebebin varlığı halinde uzatılabilir. Eğer gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bu sebebin ortadan kalkmasından itibaren 1 sene içerisinde dava açılmak zorundadır. Ters halde dava hakkı ortadan kalkacaktır.

Soybağıın Reddi Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Soybağının Reddi Davasında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesi veya çocuğun doğduğu yerleşim yeri mahkemesidir.

Dava Süreci

Soybağının reddi davasında Aile Mahkemesi öncelikle araştırmasını müddet istikametinden gerçekleştirecektir. Nitekim hak düşürücü müddetlerin kaçırılmış olması halinde dava usülden reddedilecektir. Müddet istikametinden bir sıkıntı olmaması halinde mahkeme araştırma evresine geçecek ve tarafların çocuk ile ilişkisini araştıracaktır. Bu noktada kan analizleri gibi kanıtların araştırılmasını isteyecek olan Mahkeme, gerek görürse dna testine de müracaat edebilir. Nitekim bugün olanakların gelişmesi sebebiyle DNA testi asal neticesi vermekte, Aile Mahkemeleri de bu doğrultuda başarılı kararlara imzalayabilmektedirler.

Taraflar bu davada iddialarını her türlü kanıtla kanıtlayabileceklerdir.